...
Dağıldık
Önce soluklanmam gerekti tabi
Sonra nasılsın, öldün mü kaldın mı?
Bir yerden atlamam gerekti, bir hayattan
Hangi uçurum kendi içine kapanırdı ki zaten
Hep yanlış cümleler kurmuş olmak, anlaşılmamaktan mıydı?
Hangi yol en hızlı ölüme götürürdü bizleri
Şşşt!
Annem duymasın
Bir pardösüye sığdırdığı şu hayatı
Sanırım bir ben anlayamadım.
Dağıldık mı?
Önce bize değer biçildi
Sonra kızlarımıza kaftan, gelinlik, erkeklere takım elbise
Bir solukta yetişmeye çalıştım, bir hayata
Hep yanlış olan doğrulara adım attım
Şimdi annemi de anladım
Bir mahalleyi baştan aşağı koşunca, takıldım tabi
Ellerim dikenli teller arasında ve gençliğim yırtılınca
Radyoda kalınca bir ülkenin yarım sevinci
Bende kendi kendimi buna inandırdım.
Dağıttık
Bir duvar insanlar arasında kalınca
Anlamını bulmuş gibi yolda olmanın
Biraz hepimiz dağıttık
Keyfi gelince yazmanın ve birine gülmenin
Şiirler anlamını yitirince yalnızlığın
Önce soluklanmam gerekti tabi
Sonra nasılsın?
Dağınık
Hobo hayatı hayal eden plaza insanlarıydık
Bir bebop tınısında kendimizden geçip,
Zevk tarlalarında kendimizi unutmak isterken, bariz çakıldık
Ben kendime inanırdım
İnsan kendine bir hikaye yaratmayı sever miydi?
Annem
Şşşt! Aman duymasın
Ben bu dünyaya bir hikâye bırakmadım.
Dağıl
Mavi kuşlar ve mısır tarlaları solunca
Ve epey üstümüzden bir yere gidince hayalet evler
Kapat ışıkları
Kimse duymasın ve sormasın açık mı tenler
Yel değirmeni kendi etrafında bu hızla dönerken
Dün uyandım ben bu dünyada
Dibi tutmuş bir öğle vaktiydi.
Penceresinden dışarı küçük şiirler fısıldadım.
Şşşt!
Anneler
Gökyüzü sizinle mi sızar buraya.
Yorumlar
Yorum Gönder
Bilinmez bir yol burası, adımlarım ağırlaşıyor...